Sert Çocuklar – Keith Negley
Duygu odaklı bir çocuk kitabı olan “Sert Çocuklar”, sert, cesur ve korkusuz görünen çocukların da üzülebileceğini anlatıyor. “Bilmiyor olabilirsiniz ama sert çocukların da duyguları vardır.” Yıllarca “erkekler ağlamaz” mesajı ile büyüyen çocukların da duygusal anlamda kendilerini ifade etmelerinin ayıp ya da kusurlu bir durum olmadığı kitabın temel yapısını oluşturuyor. Sevmek, üzülmek ve ağlamak insan olmanın bir parçası olarak kitapta ele alınıyor.
“Sert Çocuklar” görsel ve içerik bakımından da sert imgeler barındırıyor. Görseller içerikle uyumlu şekilde sert ve keskin şekilde çizilmiş, her sayfada ise yeni bir sert çocukla tanışıyoruz.
Kusursuz ve başarı odaklı bir yaklaşım biçimi çocukların duygusal ihtiyaçları açısından olumsuz etki yaratabileceği gibi yetişkin yaşamı için de zorlayıcı olabilmektedir. “İşler bazen yolunda gitmeyebilir…” Bu kalıplaşmış yargılar ebeveynlerin de farkındalık geliştirmesi gereken bir ihtiyaca işaret ediyor olabilir. Bu açıdan ebeveynlere de rehber niteliğinde bir çocuk kitabı olarak ele alınabilir.
Bir Karın Dolusu Sır – Pimm van Hest
“Bir Karın Dolusu Sır” çocukların aileleri ile paylaşmaktan çekindikleri konulara ve hislere dair metaforik öğeler barındıran bir çocuk kitabı. Bu hikayedeki kahramanımız sırlarını karnında tutuyor. Her şey Moira’nın “Küçük bir sır sadece, ne olabilir ki…” demesiyle başlıyor ancak Moira zamanla karnını sırlarla o kadar çok dolduruyor ki yemek bile yiyemez hale geliyor. Sözcükler boğazına takılmaya başlıyor. Moira’nın bedeni bu kadar çok sırrı barındıramıyor. Hikayenin sonlarına doğru zorlayıcı duyguların, bize rahatsızlık veren durumların paylaşılmasının olumlu bedensel etkileri ele alınıyor. Çocuğunuz bir okul gününün sonrasında deneyimlerini paylaşmaktan kaçınıyor veya genel olarak iletişim kurma konusunda çekimser davranışlar gösteriyorsa bu kitap çocuğunuzun sırlarına farklı bir açıdan bakmanızı kolaylaştırabilir. Bu anlamda ebeveynlere yönelik rehber niteliğindeki “Bir Karın Dolusu Sır”, görsel ve içerik bakımından da çocuklar için keyifli bir deneyim yaratıyor.
Sevme Sanatı (Erich Fromm)
Sevmek bir sanat mıdır ? Kitap asıl olarak bu soruyu sorarak başlıyor. Kitaba göre sevmek bir sanat ve eğer durum bu şekildeyse Fromm’a göre, bu sanat için bilgi ve emeğe ihtiyaç vardır. Tıpkı diğer sanatlarda olduğu gibi sevgiyi de öğrenmek için emek harcamamız ve disiplinle ilerlememiz şarttır. Bu sebeple sevmeyi kolay yoldan kavramanın pratik bir yolu bulunmamaktadır. Erich Fromm sevgi kavramına, iki kişinin birbirine hissettiği bir duygu olarak bakmıyor.
Fromm’a göre 5 çeşit sevgi vardır:
- Anne ve Baba Sevgisi
- Kardeşlik Sevgisi
- Kendini Sevme
- Cinsel Sevgi
- Tanrı Sevgisi
Fromm, sevgiyi bir kişinin tek bir şeye karşı değil tüm dünyayla ilişkisini belirleyen bir kavram olarak ele alıyor. Bu sebeple kitapta bu sevgi sorununu sevilecek bir şey bulamama sorunu olarak değil bir yetenek sorunu olarak görüyor.
Kitabın son bölümünde okuyucuya yönelik bir uygulama bölümü bulunuyor. Aslında sevme sanatının taktikleri ve basamakları olmadığını söylüyor fakat temel hedef olan sevme sanatına ulaşma yolunda; narsisizmden arınmanın kendimize yol arkadaşı olarak ise alçak gönüllük, akıl ve nesnelliği almamız gerektiğini vurguluyor.
Sevmek ve sevilmek kavramlarına daha farklı bir bakış açısı ile bakmak isteyen herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap. Sevme Sanatı; bir kişisel gelişim kitabı değil, sevgiye çok daha geniş bir pencereden bakmaya yardımcı bir rehber niteliğinde.
Nokta (Peter H. Reynolds)
Nokta kitabının başlangıcında, resim dersinin bitmiş olmasına rağmen sınıfta mutsuz bir yüz ifadesiyle oturan Vashti ile öğretmeni kalmıştır, üstelik Vashti’nin kağıdı bomboş bir şekilde önünde durmaktadır. Vashti güzel resim yapma becerisinin olmadığına inanmaktadır ve bu yüzden büyük bir öfke duyduğu suratından okunmaktadır. Vashti, büyük bir keyifsizlikle resim yapamadığını öğretmenine söylese de öğretmeni: “Bir nokta yap bakalım, o seni nereye götürecek” der. Vashti kağıda bir nokta çizer ve altına imzasını atar. Bir sonraki derste Vashti’nin noktası süslü ve güzel bir çerçevenin içinde, duvara asılmıştır. Bu durumu gören Vashti’nin içinde bir kelebek etkisi harekete geçer ve “Bundan daha güzel bir nokta yapabilirim,” der böylece Vashti’nin büyük resim macerası bu noktayla başlamış olur ve minik bir noktanın insanın hayatını nasıl dönüştürebileceğini bize gösterir.
Peter H. Reynolds’ın yazıp resimlediği “Nokta”; çocuklardan yapabileceklerini istemenin ve ortaya çıkardıkları minik öfkeli noktaların da değerli olduklarını onlara hissettirmenin önemini anlatan ve İçimizde gizlenmiş olan yeteneklerimizi dışa vurma konusunda bizi cesaretlendiren bir kitap.
Evliliği Sürdürmenin Yedi İlkesi
Evli çiftlerin alışkanlıklarını bilimsel açıdan değerlendiren ve bu alanda yoğun olarak çalışan psikolog yazar Gottman, bu kitabında gerçek sorunlara sahip olan evli çiftlerin evliliği bitiren yıkıcı davranışlarını düzeltmek için 7 ilke belirlemiştir.
Kitapta belirlenen 7 ilke:
- Eşinize yeniden saygı ve şefkat gösterebilmek için sevgi haritalarınızı genişletin. Gottman’ a göre sevgi haritası, beyninizin eşinizle alakalı bölümüdür. Eşiniz ile ilgili her şeyi burada depolarsınız. Onun ilgi alanları, beklentileri, hedefleri, hayalleri, geçmiş yaşantıları, travmaları, kaygıları, umutları… Bu alan ne kadar genişlerse ilişkinizin gücü de aynı şekilde artar.
- Aşık olma nedeninizi kendinize hatırlatmak için birbirinize karşı sevgi ve hayranlığınızı geliştirin. Evli bir çiftin sevgi ve hayranlık düzeyleri geçmişi nası değerlendirdikleriyle ilişkilidir. Sevgiyi hissetmek ve eşinize hayranlık duymak, mutlu ve uzun süren sağlam bir ilişkinin önemli öğelerindendir. Bu öğeler bazen üzerinde düşünülmeden açığa çıkmakta zorluk yaşayabilir ancak üzerine düşünür, konuşur ve paylaşırsanız hatırlanabilir. Şefkatinizi, sevginizi ve hayranlığınızı ayakta tutmak için paylaşın.
- Sorunlarınız olduğunda kaçmak yerine birbirinize yakınlaşın. Evli çiftler, sıklıkla eşlerinden destek görebilecekleri durumlar yaşarlar. Bu durumlarda eşler birbirlerine sevgi dolu ve dikkatli bir şekilde veya mizah anlayışı ile yaklaştıklarında daha yakın hissederler. Bu yakınlaşma, çatışma veya tartışma anlarında adeta bir tampon görevi görür.
- Eşinizin sizi etkilemesine izin verin. Uygulamak her ne kadar zor olsa da evliliğinizin mutlulukla devam etmesi için geçmişteki kırgınlıkları unutarak birbirinizi bağışlamanız gerekir. Bunu başardığınızda, her ikinizin yararına olacaktır. Bir evlilikte bireysel kimliği korumak her zaman için önemlidir ancak eşinizin size bir şeyler öğretmesi için alan yaratmak da önemlidir. Bu öğrenme etkileşimi karşılıklı sağlandığı müddetçe eşlerİn birbirlerine olan saygıları da taze kalır.
- Çözülebilir sorunlarınızı çözün. Evli çiftler karşılıklı olarak birbirlerinin bakış açısına saygılıysa oluşabilecek problemleri halledebilecek zemine sahip oldukları düşünülmektedir.
– Konuşmalarınızı “ben dili” kullanarak yumuşatın. Sen dili: Sen bana hiç ilgi göstermiyorsun / Ben dili: Son zamanlarda ihmal edildiğimi hissediyorum.
– Yapıcı olmaya özen gösterin ve eşiniz yapıcı olduğunda bunu kabul edin.
– Hem kendinizi hem birbirinizi yatıştırmaya çalışın. Bedenlerinizin rahatlaması ve sakinleşmesi için minimum 20 dakika hararetli tartışmaya ara verin.
– Farklı olduğunuz alanları, uyuşmayan tercihleri konuşarak uzlaşmak için adım atın.
– Hem eşinize hem eşinizin hatalarına karşı hoşgörülü ve toleranslı olun.
- Kilitlenmenin üstesinden gelin. Eşler birbirlerinin hayallerini desteklemenin önemini unuttuklarında, kilitlenme kaçınılmazdır. Kilitlenmelerin çözülememesinin sebebi, eşlerin karşılıklı olarak farklı fikirleri inada bindirmesidir. Eşinizin en derin umutlarını ve hayallerini kabul etmeli, aynı fikirde olmasanız da saygı göstermeli ve eşinizle empati kurmalısınız. Bu tutumlar evliliğinizi kurtarmaya ve zengin bir iletişimle devam etmenize anahtar olacaktır.
- Ortak anlam yaratın. Derin ve zengin iletişimin olduğu bir evlilik için paylaştığınız ortak anlamlara ihtiyacınız vardır. Ortak anlamlar sayesinde eşinizle olan dostluğunuz kuvvetlenir ve ilişkideki olumsuzlukların üstesinden daha kolay gelebilirsiniz. Ailece oluşturulan ritüeller, geleneklet, hayattaki roller, ortak semboller ile evliliğiniz için ortak değerler oluşturun.