class="post-template-default single single-post postid-1318 single-format-standard cookies-not-set boxed wpb-js-composer js-comp-ver-7.6 vc_responsive">

Ölüm Çocuklara Nasıl Anlatılır?

Ölüm Çocuklara Nasıl Anlatılır?

Çocukların Ölümü Tanımaya Başlaması Nasıl Olur ?

Ölüm ile ilgili konuşmak ebeveynler için zorlayıcı olabilir. Ölümü onlarla konuşurken sizin ölüm kavramını nasıl anlamlandırdığınız çocuklar için bir örnek oluşturur. Çocuklar biz farkında olmasak da ölüm kavramını 3-6 yaş arasında tanımaya başlarlar, bu süreçte çocukların sıklıkla ölüm ile ilişkili sorular sormaya başladıklarına şahit oluruz. Bu durumun sebebi çoğu zaman; çocukların bu dönemde sokakta ölmüş bir hayvan görmeleri, televizyonda ölüm haberi duymuş olmaları, bir kitapta ölümden bahsedildiğini dinlemeleri veya oyun içinde ölümü canlandırmış olmaları olur. Bizim onlarla ölüm kavramı ile ilgili konuşmamız ve soru sormalarına izin vermemiz ihtiyaç duydukları bilgiyi elde etmelerine yardımcı olur. Bu süreçte onları ileride karşılaşabilecekleri kriz durumlarına karşı hazırlayabilir ve kötü hissettiklerinde daha kolay bir şekilde onların yanında olabiliriz.

Çocuklara Ölüm Kavramını Anlatırken Nasıl Yaklaşmalıyız ?

  • Ölüm çocuğa anlatılırken açık, net ve basit bir dil kullanmaya özen gösterilmelidir.
  • Ölümü olduğundan başka bir şeye benzeterek anlatmak doğru olmaz. Ölümün hayatın sonu anlamına geldiğini ve ölen kişinin geri dönmeyeceği, ölümün vücudun işlevini yerine getirememesi demek olduğunu açıklayarak ölümü somutlaştırmak gerekir.
  • Çocukta terk edilme korkusuna sebep olmamak için ölen kişi ile ilgili uzağa gitti gibi bir açıklama yapılmamalıdır. Bu durum ilerleyen süreçlerde ayrılıkları daha zor bir duruma sokacaktır.
  • Ölüm kavramını hastalık kavramı ile ilişkilendirmemek gerekir. Bu süreçte çocuk başka biri ya da kendisi hastalandığında öleceğini düşünebilir. Dolayısıyla kişinin çocuğa “hastalandı ve öldü” demesi doğru kabul edilmez; bu yüzden “hafif ve ağır hastalık” anlatılmalıdır.
  • “Yaşlandı ve öldü” demek yerine “İnsanların geneli yaşlanır ama hepsi aynı derecede uzun yaşamaz’’ diye anlatmak daha açıklayıcı olacaktır.
  • Ölüm sonrasında yaşanan ziyaretler ve taziyeler esnasında çocuk evden uzaklaştırılmamalıdır. Çocuk da ailenin bir parçasıdır ve bu süreci ailesi ile beraber deneyimlemelidir.
  • Ölen kişiyi anmanın farklı yolları olabilir. Uygun ortamlarda anılar konuşulabilir, resimlere bakılabilir, ve duygular paylaşılmalıdır.

Çocuklarda Yas Süreci

  • 4 yaşından önce: Ölüm kavramını tam anlamıyla kavrayamazlar. Çoğu zaman ayrılığa verilen duygusal tepkileri gösterirler.
  • 4-6 yaş: Ölümün süreklilik ilkesini anlamaya başlarlar. Yaşamsal faaliyetlerin sona erdiğini kavrayabilirler fakat ölümü hayatın bir başka biçimi olarak algılayabilirler. Ölüm ile ilgili neden sonuç ilişkisini anlamakta zorlanabilirler. Ölenin ne zaman geri döneceğini sorabilirler. Bu yaşlarda ölüm ile ilişkili ayrılık endişesi görülebilir. Kendi yaşından daha küçük davranmaya başlayabilirler.
  • 6-8 yaş: Bu yaştaki çocuklar ölümün karşı koyulamaz ve herkes için geçerli olduğunu kavramaya başlarlarlar. Ölen kişinin rahatsızlığı ve kaybı konusunda suçluluk duygusu hissedebilirler. Okula gitmek istemeyebilirler. Fiziksel bir sebebi olmayan sorunlar gözlenebilir. Ölen kişinin yanına gitmek için ölmek istediklerinden söz edebilirler. Oldukları yaştan daha küçük davranışlar sergileyebilirler. Depresif belirtiler görülebilir.
  • 9-11 yaş: Ölüm kavramı daha anlaşılır bir duruma gelir. Ölüm kavramı onlar için de yetişkinlere benzer bir şekle dönüşür. Kendi içlerinde bazı mekanizmalar oluşturarak olumsuz duygulardan kaçmak isteyebilirler. Sosyal yaşamlarında değişmeler ve kaçınmalar görülebilir. Akademik başarısında düşme ve okula gitmek istememe sorunu ortaya çıkabilir. Öfkelerini kontrol problemleri yaşayabilirler.
  • 12-14 yaş: Kaybedilen kişinin yasını ona dair anlamları kavrayarak tutarlar. Sosyal ortamlarda olumsuz duygularını dile getirmekten rahatsız olabilirler. Depresif belirtilerle beraber okula karşı isteksizlik gözlenebilir. Davranışsal ve sosyal problemler gelişebilir.
  • 15-17 yaş: Hızlı bir şekilde kendini gösteren üzüntü ve acı veren düşünceler gibi yetişkin özellikleri gözlenir. Gelecek kaygıları ve korkular ortaya çıkabilir. Yas tepkileri yetişkinlere benzer olur. Sosyal ilişkilerde bozulma, duygusal durumda ani ve şiddetli değişimler gözlenebilir. Madde kullanımı, erken cinsel deneyimler ve suça sürüklenme gözlenebilen riskli davranışlardır.

Kayıp Sonrası Yaşanabilecek Psikolojik Problemler Nelerdir ?

Yaşanan kayıp sonrasında çocuklarda bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durum çocuğa ölümün nasıl anlatıldığından bağımsız olarak da ilerleyebilir. Örnek verilebilecek bazı problemler aşağıdaki gibidir:

* Uyum sorunları

* Alt ıslatma

* Davranış bozuklukları

* Saldırganlık

* Konuşma problemleri

* Kabuslar, gece korkuları

* Uykusuzluk

* Yeme problemleri

* Fiziksel ağrılar

* Bayılma

* Tik geliştirme

* Akademik başarısızlık

* Sosyal problemler

Ölüm ve Yas Süreciyle İlgili Çocuklar İçin Nasıl Bir Yardım Alabiliriz?

Unutulmaması gereken durum çocukların yaş dönemleri gereği ölüm ve yas gibi konuları yetişkinler gibi anlayamayacaklarıdır. Çocuğun yas süreci ve ölüme verdiği tepkiler günlük yaşamını ve işlevselliğini bozan duruma geldiğinde bir uzmandan yardım almak gerekir. Çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak terapi modeli seçilebilir. Ölüm ve yas ile çalışırken oyun terapisi, bilişsel davranışçı terapi ve emdr terapisi kullanılabilir. Terapi yardımıyla çocuk için kavraması zor olan bu durum değerlendirilerek bir uzman eşliğinde çocuğun sağlıklı bir şekilde baş edebileceği bir yas sürecine dönüştürülebilir. Bu sayede kayıpla daha sağlıklı baş etmeyi ve ölüm kavramını anlamaya başlayan çocuğun yeme düzeni, uyku düzeni, akademik başarısı gibi düzensizleşmeye başlayan durumlar tekrar işlevsel bir hale gelebilir.

İletişim

İzmir / Alsancak -----------> 0 551 964 05 07   İzmir / Karşıyaka -----------> 0 544 950 36 91   Antalya / Muratpaşa -----------> 0 551 628 27 63  

Detaylı bilgi ve randevu için bir telefon yakınınızdayız.